23 Şubat 2011 Çarşamba

Bugün yukardan el salladım.

Evet uzun gerçekten yorucu ve hayatımın en kötü gününden sonra sonunda oturdum,uzandım.Şimdi durup düşünüyorum.Oğlum en uzun gündü bugün ekinoks falan yalan oldu.Sabah uyandım yatağımda oturdum.Okula gitmek istemedim.Kim ister zaten diceksiniz de yok yani öyle değildi evden falan çıkmak istemedim vurdum kafayı yattım bir de arkadaşlarıma hava attım oh siz gidin okula ben uyuyorum falan diye.Atmaz olaydım nasıl bela okudularsa aynen geri döndü.
Öğlen uyandım odamda takılırken annem içeriden  çığlıklar atmaya başladı.İçeriye bir gittim.Mutfak yanıyo bildiğin ! Annem alevlere bakıp çığlıklar atıyo anneannem bakakalmış gıkını çıkaramıyo.Beka kızım yaptın yaptın yapamadın ölücen lan dedim anneannemi tutup kapıdan çıkardım sonra annemi dışarıya itekledim kaldım mı içeride.He dedim mal sen niye çıkmadın?Bi baktım üstüm başım is falan heryer alev almış.Kızım gittin öldün buraya kadarmış.Dışardan annemin çığlıkları geliyo.Bi baktım saç gidiyo ! Gidiyo bildiğin alev aldım.Moron gibi izlersen olucağı bu diyip gaza geldim kova buldum biyerlerden ama evi nasıl dağıtmışım ne siz sorun ne ben söyliyim.Önce üstüme döktüm sonra da ne yaptım ne ettim söndürdüm mutfağı.Son anda söndürmüşüm priz doğal gaz falan patlamak üzereydi.Sonra durdum düşündüm.Yani bu kadar olabilirdi.Orda bitebilirdi.Ne için?Bir hiç.Boşuna yazmadım JOY'da öyle..Bir anda bitiyor işte yapabileceğin bir şey yok.Ama dostlar ne yazık ki benden kurtulamadınız.Bi gaza geldim orda söndürdüm kendimi öyle benlesiniz yine yani..

Burdan çıkaracağımız sonuç : okula gitmediğinizde arkadaşlarınızı kıskandırmayın,sonuçlarını yaşadım vallahi tavsiye etmiyorum.

14 Şubat 2011 Pazartesi

14 Şubat.

Evet günümüzün anlam ve önemi hepinizin bildiği gibi efendim   : kandil. En azından benim için tek anlamı bu.Ha birde aptal aşıklar için sevgililer günü var ama o pek önemli değil,geçiniz. Cumartesi akşamı dışarıya çıktım heryerdelerdi,bugün sinemaya gitmek istedim korkum yine orada olmalarıydı ama yoklardı nasıl bir mutluluk anlatamam! Yani tek içimi burkan kalp şeklindeki doughnutlardan kimsenin almamış olması.Annem alıcaktı ama kendisi hasta naparsın işte kader. Haftasonu Gizemciğimle birbirimize alıcaz doughnutları saplar gününü kutlamak amacıyla.En güzel sevgililer günü hediyesini de babam yaptı. Ona da ayrıca teşekkür ediyorum sayesinde filmi salonda tek başıma yayıla yayıla mis gibi izledim.Haha size maruz kalmadım işte pis sevgililer ! Pek konulu bir yazı yazamadım pek yazasım yok şu sıralar.Öylesine şeyler işte sıkıntı naparsınız..Sınavında yaklaşmasıyla artık ilk defa hissettim o stresi baskıyı.Burdan keal e beddualarımı yolluyorum.Şuan şu saniye yıkılsa bayram ilan ederim o derece.

HEH AYRICA DİPNOT ! Eğer şüpheli bir şekilde ölürsem katilimi biliyorum !Geçen yaz köpeğimi dolaştırırken bir adam takılmıştı hep o saatte parka geliyordu.Deli gibi korkardım sürekli evimi sorardı.Ve bugün siteden çıkınca sitenin önünde beklediğini gördüm.Ölürsem söyleyin polislere falan.Boşu boşuna ölmiyim bari bir işe yararım.  En yakın zamanda da düzgün bir yazı yazmaya çalışıcam ,umarım..

6 Şubat 2011 Pazar

Soyut Çalışmalar

Baya nefret ettim kendilerinden.Çünkü insanlar soyut kavramı adı altında saçma sapan şeyler yapıp adını sanat koyuyorlar ve ben gerçekten gülüyorum bu olaya. Böyle saçma sapan şiirler falan..Ne abi napıyosunuz siz? Bir tabloya 3-5 boya fırlatılmış geçip karşısına 5 saat izliyosunuz.Ne yani bu sanat mı?
Öyle şiirler var ki okuyunca sinirlerim bozuluyor
 Mesela :  Bukalemun
Bu
Kalem
Un.
Eeee ne şimdi bu? Saçma sapan hecelere ayırınca adı sanat oluyor , marjinal oluyor.Pil-av. falan. Geçen gün twitter'da bir twit okudum ve çok güldüm .Sizlerle paylaşıyorum :  Hefucks:  'Ressam olsam kendimi zorlamazdım. 15 tane boyayı atardım ortaya zaten lavuğun teki çıkıp -hmm burda epik bir anlatım vurgulanmış. derdi.'  İşte bu ! Çok doğru ! Ne bileyim bir yere resim sergisine gidiyorum her şey çok güzel. Bir tane tablo. Tablo tertemiz.Tam ortasında siyah bir yuvarlak var.Bu kadar. Bu yani bu kadar.Amcam boya bile kullanmamış! Karşısına başka marjinal bir amcamla teyzem geçmiş bakıyorlar konuşuyorlar da konuşuyorlar.Abi resimde konuşulabilecek bir şeyi bırak bakılcak bir şey bile yok! Siyah bir yuvarlak işte ne var ben de yaparım yani bu mudur? 
Şiirler falan böyle mistik şeyler .. 'Sen..
ve 
ben. Yani
biz.
İki
-miz. 
falan allahım sıkılıyorum okurken . Bu kadar ucuz olmamaalı , olmamalı ! Bana ne bileyim Can Yücel'lerle , efendime söyliyim Nazım Hikmet'lerle Cemal Süreya'larla gelin.Hayat koksun şiirler.Bu saçma modaya son gelsin! Sağlıcakla kalın efendim.

2 Şubat 2011 Çarşamba

JOY

Muhtemelen şu yazdığım pek hoş bir yazı olmayacak.Çünkü güzel bir ruh hali içinde yazmıyorum.Şimdiden söylüyorum büyük ihtimalle öfke ve kin kusucam.Bunaltabilir,baştan söyliyim.
Değmeyin bana ben bugün idolümü kaybettim.Hani böyle herkesin 'İşte ben böyle olmalıyım!' dediği biri vardır ya.İşte o benim için Defne Joy Foster'dı.Evet çok ünlü çok popüler falan değildi.Ama ben hep takip etmeye çalışırdım senelerdir.İşte bu kadındaki o deli ruhu bulmam gerek derdim kendime.O hayatı her haliyle sevişi,hareketleri,pozitifliği.Böyle tanımasan da tanıyomuş gibi kendini yakın hissettiğin insanlar vardır ya.İşte o o'ydu benim için.
 Düşündüm de insan bazen dünyadaki en acımasız yaratık olabiliyor.Biri ölmüş.Önemi var mı işte BİRİ! Ama insanların umrunda olan bu değil.Varsa yoksa dedikodu!Ölünün bile arkasından dedikodu yapılması..Bilmiyorum,alçakça,düşük..Çok düşük.Yok alkoldenmiş yok bilmemnedenmiş orda ne işi varmış.Vakit gazetesinin alkol yüzünden ölmüş yazan yazarı : o bira şişeleri..! Herneyse.İnsanlar zayıf,çok zayıf.Ben hiç bana çok yakın birini kaybetmedim.Şimdi onlardan birinin en beklenmedik zamanda bir anda 'tık' diye gidebileceği gerçeği buz gibi çarptı yüzüme.Peki hala niye bu nefret?Niye insanlar birbirinin paçasına asılmış?O kadar saçma geliyor ki. Büyük ihtimalle o taş kalpliler bu yazıyı buraya kadar bile okumayacak.Ha eğer okuyanı da varsa amma zırvalamış diyip kapayacak.Ama çok boş yaşıyoruz.Başkalarıyla uğraşılabilecek kadar vakit yok burda,ben bugün bunu anladım.Ölesiye nefret ettiğiniz biri aniden bir anda gitse vicdan azabı çekmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz?Hadi ama..Yok öyle bir dünya.Çünkü sen istesen de istemesen de 'insansın'.Bunu değiştiremezsin. Eline geçer ki başkalarına zarar vermeye,üzmeye çalışmaktan.Ne geçebilir koca bir hiç!Bunun farkına varamamış hala onun bunun canını yakmaya,zarar vermeye,laf sokmaya çalışanların sorunları olduğunu yada henüz bunu fark edicek yaşa gelmediklerine inanıyorum.Ya en ufağından formspringte bile insanlar birbirlerini yaralamaya çalışıyor böyle saçma,mantıksız bir şey var mı !?Evet belki biri seni üzmüştür,zarar vermiştir ne bileyim hoşlanmıyorsundur tamam.Peki ona böyle nefret dolu şeyler yazınca noluyor?Hiç.Sana verdiği zararı geriye döndürebiliyor musun?Hayır.Ortada bir şey olduğu yok.Çok boş şeylerle uğraşıyoruz.Çok.O yüzden acılarımız sonradan çok daha büyük oluyor.Umarım herkes bunun farkına çok geç olmadan varır.Yoksa pişmanlıklarımız çok büyük olacak.Bunların hepsini fark etmeme neden olsan Defne Joy.Öldüğüne hala inanmadığım yarın fırlayıp şakaydı yeaaa diyeceğine inandığım muhteşem çılgın kadın.Sana hayatta teşekkür edemesem de şimdi teşekkür ediyorum.
Özet olarak : herşey bir anda bitebilecekken , bu kadar uğraşmak saçma.Bırakın sadece eğlenin!Hayat fazla kısaymış,acımasızmış.Ben bunu anladım.Değmeyin bana.Ben bugün idolümü kaybettim.


Yıllar sonra gelen edit : Ve Ayşe Özyılmazel nikah şahidi olarak Hıncal Uluç'u tuttu.Ha bir demeçte de su testisi kafanızda kırılır inşallah demişti.Böyle çelişkiler falan,senin sanatçılığına sokayım ben.