15 Aralık 2011 Perşembe

Böyle monotonluk arasında çok değerli şeyleri gözden kaçırdığını hissettiğin oldu mu hiç?Ne bileyim 'O' olabilecek kişiyi görmüşsündür ama fark etmemişsindir.Saçma sapan hayat akışın arasında öylece bir kenarda durmuştur farkına bile varamamışsındır.Bir gün hayatına devam ederken bir anda tesadüfen yine görürsün.Çokta tanımıyorsundur.Hatta üstün başın berbat haldedir en paspal halindesindir,kafanda dert ettiğin düşündüğün bin bir türlü şey vardır.Ama o anda bir şey olur.Geri kalan her şey gider , kafanda şimşekler çakar.Bunu yaptırtan bir tebessüm de olabilir , bir hareket ya da bir sözcük.Nasıl fark edemedim diye kızarsın kendine.Tüm gün düşündüğün onca şeyi o sırada hatırlamaya çalışsan bile başaramazsın.Mutluluk sezersin , değişik hissedersin.Onu çok yakından tanımamanın avantajı dolaşır damarlarında , onu tanımak , bilmek istersin.Acaba yakından da bu kadar iyi mi?Olsaydı nasıl olurdu , nasıl giderdi.Ama olmazdı , hiç bir zaman olmaz çünkü.Neyse..
Can Yücel'den gelsin : ''Yalnızım..Çünkü herhangi biriyle değil , beklediğime değecek kişiyle devam etmeliyim yola.''Ne diyim ki , büyüksün be baba.

Bilmek , birini tanımak güzel şey.
Bir de gülümsemek.
Hayalperestlik de öyle.


Günaydın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder